history Geçmişiyle

Çenesuyu

Çenesuyu, Kocaeli yarımadasının en meşhur içme suyudur. Kaynağı, Kocaeli’nin Derince ilçesindeki en yüksek yerlerinden biri olan Çenedağı’ndadır. İçinde kireç bulunmaması ve kendine has tadıyla Çenesuyu hem Kocaeli için hem de İstanbul için çok önemli bir kaynak suyudur. Dünya sıralamasında Sodyum oranı en düşük sulardan ve bikarbonat oranı en yüksek doğal kaynak sularından biridir.

Çenesuyu 19.yy’da lezzetiyle öne çıkmış, ünü saraya kadar gitmiş ve suyun kaynağı üç padişah tarafından ziyaret edilmiştir. İstanbul’da bilinen ve aranan bir su olmuştur. Kocaeli’den İstanbul’a gelenlerin hediye niyetine getirmesi tavsiye edilmiştir. Çenesuyu ünü, seyyahlar vasıtasıyla dilden dile aktarılmış ve pek çok seyahatnamede ondan bahsedilmiştir.

1611-1684

Evliya Çelebi

Seyahatlerinde İzmit’e birkaç defa uğramıştır. İzmit’i çok sevmiş ve övmüştür. İzmit’in suyunun, havasının ve hamamının çok güzel olduğunu anlatır. Ancak şehir merkezinde çeşmelerden içtiği suların olması muhtemeldir.

1611-1684
1680

Seyyah Guillume Grelot

Seyahatnamesinde İzmit’ten Kadıköy’e olan seyahatini yazmaktadır. Yavuz Ulugün hazırladığı derlemede orijinal metinde olmamasına rağmen, “Çenesuyu” ara başlığını eklemiştir. Seyyah, bazı kolaylaştırıcı nitelemeler yapmasa bile, suyun adını vermemektedir. Seyyahın tarif ettiği su kaynağı; İzmit’in batısında ve körfezin sonunda yer almaktadır ve bu suyun biraz batısında Dil İskelesi vardır. Anılan suyun Rumlar ve Türkler tarafından mucizevi olarak anlatıldığı, iyileştiremediği hastalığın olmadığı ve küçük bir dağa bağlı bir kayanın dibinde doğduğundan bahsedilmektedir.

1680
1714

Corneille Le Brun de Seyahatnamesi

Dil Burnu’na çok yakın olan bu sudan bahseder. Yavuz Ulugün, bu seyyah için de ara başlık koyarak “Çenesuyu & Dil Burnu” imasını yapar. Türklerin ve Rumların hastalıkların tedavisi için akın akın gittikleri maden suyu akan bir çeşmeden bahseder. İki seyyah da benzer yollardan geçerken benzer hikayeler anlatırlar.

1714
19. Yüzyıl Başları

Muhammed Hafid Efendi

Çenesuyu’nu İstanbul’un meşhur suları sınıfına yükselten ve ona bu değeri layık görerek Osmanlı’nın meşhur suları arasına yerleştiren Muhammed Hafid Efendi’dir. İstanbul Araştırmaları Merkezi’nin hazırladığı “İstanbul Su Külliyatı” serisinin 13. kitabı olan “19 ve 20. yüzyılda İstanbul Suları” İstanbul çevresinde önemli olduğu düşünülen sular üzerine yazılmış metinleri derleyerek bir araya toplamıştır.

19. Yüzyıl Başları
1836

“Souvenirs de l’Orient” Seyahatname

Seyyah Çenedağı’ndan ve bir çeşmeden bahseder. Ancak bu seyyahın anılarını çok önemli kılan bir detay vardır. Daha önceki seyyahların ham bilgilerinin köklerini burada görmek mümkündür. Seyyah, Meletius'tan alıntı yapar. Deniz yolunu kullanmasına rağmen, doğrudan tanıklık etmediği halde, kürekçilerden dinlediği hikayeyi not etmektedir.

1836
20. Yüzyıl Başları

Sultan Abdülaziz, Kasrı Hümayun

Av Köşkü olarak kullanacağı Kasrı Hümayun’u yaptırmıştır. Mimarı Balyan kardeşlerden Amira Karabat Balyan olan Kasrı Hümayun’un en önemli özelliği İstanbul dışında yapılan tek saray olmasıdır. Kasrı Hümayun’un taç kapısı üzerindeki kitabede İzmitli Şair Savfet’in 22 dizelik kasidesi bulunmaktadır.

20. Yüzyıl Başları
1911

Ahmed Zülkifl Paşa

İmtiyaz talebinde bulunarak Çenesuyu’nun şehre getirilmesi için bazı girişimlerde bulunmuş ve nihayetinde borularla İzmit’e getirilmesi için belediye ile 45 yıllık bir imtiyaz anlaşması imzalamıştır.

1911
Günümüz

Derince’nin meşhur Çenesuyu üzerine yapılan bu çalışmada ulaşılan veriler kronolojik bir sırayla verilmeye çalışılmıştır. Böylece tarihin akışı içinde bazı bağımsız bilgilerin, aslında birbirleri arasında süreklilik gösterdiği görülmüştür.

Günümüz

Hikayemiz